Deneyimli bir sinema izleyicisi olarak son izlediğim filmi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ana karakterimiz bir milyoner. Gerçekten de zengin, her şeyin kusursuz olduğu bir hayatı var. Fakat hikayemiz tam da bu noktada ilginç bir dönemeç alıyor. Bu milyoner adamın hayatı, kendi I.T. danışmanını işten çıkardıktan sonra tamamen altüst oluyor.
Danışmanın işten çıkarılması, aslında hikayenin en kritik noktalarından biri. Çünkü bu danışman, sadece bir bilgisayar uzmanı değil, aynı zamanda adamın hayatındaki tüm dijital izleme ve kontrol sistemlerinden sorumlu. İşten çıkarılmasının ardından ise tüm bu bilgileri kullanarak milyonerin hayatını mahvetmeye karar veriyor.
Danışmanın intikamı tüyler ürpertici bir hale bürünüyor. Kendisini işten çıkaran milyonerin hayatını adeta bir kâbusa çeviriyor. Özel hayatından iş hayatına, banka hesaplarından sosyal medya hesaplarına kadar her şeyi kontrol edebiliyor. Bu durumda milyonerin ne yapabileceğini ya da nasıl bir çözüm bulabileceğini merakla bekliyoruz.
Film, teknolojinin beraberinde getirdiği tehlikelere dikkat çekerek, izleyicilere gerçeküstü bir hikaye sunuyor. Bilgisayar ve teknoloji bağımlısı bir toplumda yaşarken, bu teknolojilerin yanlış ellere geçmesi durumunda neler olabileceğini gözler önüne seriyor. Kontrolsüz gücün ne kadar yıkıcı olabileceğini ve mahremiyetin ne kadar önemli olduğunu bize hatırlatıyor. Ve sonunda, paranın her şeyi satın alamayacağını, özellikle de güvenlik ve huzuru, gözler önüne seriyor. Her sahnesiyle izleyeni ekran başına kilitleyen bu filmi mutlaka izlemenizi öneriyorum.
