Bozkır: Kuşlara Bak Kuşlara

Bozkır: Kuşlara Bak Kuşlara
Vidrame - TR
Hata Bildir ×



Film Bilgileri
12 ay önce eklendi
Bozkır: Kuşlara Bak Kuşlara
607 izlenme
IMDb: 3.4
Konya'nın Bozkır ilçesindeki silah tüccarları Abdullah ve Cripple Ziya hikayemizin başkahramanları. Onlar her şeyden önce dürüstlüğü, onuru ve haysiyeti koyarlar. Bir nevi yaşam felsefeleri bu üçlü üzerine kurulu. Abdullah ve Cripple Ziya'nın karakterleri birbirine zıt olsa da, aralarındaki sımsıkı dostluk ve iş ortaklığı bu farkları aşıyor, belki de tam da bu yüzden birbirlerini tamamlıyorlar. Abdullah, özgürlüğüne ve bağımsızlığına düşkün, yaşama aşırı bağlı bir adamken, Cripple Ziya ise bazen içe dönük, planlı ve sistematik bir yaşamı tercih ediyor. Bu karşıtlık, hikayeye ve karakterlere derinlik katan bir unsur. İkisi de özünde iyi insanlar, ama yaşamları üzerine kurulu olan bu silah tüccarlığı işi, onları türlü bela ve karmaşayla iç içe bırakıyor. Onların etrafında örülen hikaye, dürüstlük ve onurun belki de her şeyden daha değerli olduğunu gösteriyor. Hem kendilerine, hem de kendi çevrelerine verdikleri değer, onların hayata tutunmalarını sağlıyor. Ancak bu değerlerin korunması ve sürdürülmesi hiç de kolay olmuyor. Onlar adeta bu ahlaki değerlerin üzerinde yürürken, bir yandan da hayatın acı gerçeklerine karşı koymaya, ayakta kalmaya çalışıyorlar. Şunu söylemeliyim ki Abdullah ve Cripple Ziya'nın hikayesi, hayata dair sıradanlaşmış değer yargılarını sorgulamaya itiyor. Sonuçta bu hikaye, hem dostluk üzerine, hem de dürüstlüğün, onurun ve haysiyetin neleri feda edebileceğimizi gösteriyor. İkisinin de bu değerler uğrunda verdikleri mücadele, izleyiciyi düşündürüyor ve etkiliyor.
Yönetmen:
Yapım Yılı:
Ülke:
Bunlara da Bakın
Yorumlar 1 Yorum
  • Seyirci KediKayıtlı Üye

    Buyrun izleyin, bir kavramın ne derece putlaştırılıp, nasıl karanlık bir şekilde empoze edildiğini görün. Bir de buna dini figür ve ritüeller ekleyin olsun islam felsefesini ve ahlakını da anlatan “film”. Gerçekten acaba nereden o bahsettiğiniz 52 ödülü aldınız? Hangi mantığa verdiler? Hangi sanatsal değeri gördüler de verdiler? Namus kavramını bu kadar putlaştırıp, yanlış empoze edilince mi 52 ödül alınıyor? Yetmiyor bir de üzerine “namus temizleme” gibi saçma sapan bir düşünceyi sunup “insan öldürerek namus temizlenir” demek mi 52 ödül aldırıyor? Ödül miktarı ya da veren kurum/şahısları geçtim, senarist ve yönetmene soruyorum; gerçekten bunu mu seyirciye izletmek istiyoruz. Sinema salonları yetmiyor, YouTube kanalına yükleyip çoluk, çocuk bunu mu izlesin diyoruz!? “iyi de silah almayın bak birini vurursunuz dedik biz” diyerek tüm film boyunca aks ettirilen bir dünya yanlışı silemezsiniz! Namus dediğiniz şey “tecavüze uğrayan kadında kirlenen adamın ismi” değil. Namus denilen şey, devletinin, yasalarının yasakladığı o silahı köy köy gezip satmak noktasında, bireyin vicdanı olanı şey. “Namus cinayeti işleyen” kişiye itibar göster, inkar edeni öteki kıl, sonra dervişin/hocanın yanına git o da sana “insan öldürmenin”, “canlıya zararın”, “faydalı olmanın”, “vicdanlı, dürüst” olmanın değerini (akıl istediği için) anlatmak yerine, “namus sebebiyle işlediğin cinayeti iyi ki yaptın ama neden inkar edersin, edersen işte böyle sırt çevirirler herkes yaptığının cezasını çeksin” gibisinden, kitabi, hiç bir gerçekliği olmayan nutuklar çeksin. Yenmesin arkadaşının mezar başında çaput bağlarken, vahiy alır gibi ulvileştirilsin. Orada tecavüze uğrayan bireyin psikolojisi, yaşamı ne oldu, ne olacak denmesin! O kadın sadece bir motif, kavram ve filmin çatışması için bir obje olsun kalsın. Peki öldürmenin vicdanı, insani, yasal sorumlulukları, yıkımlar vs. Bunlar nerede? Madem kavram namus o halde o adamı öldürmek yerine yasalar karşısında cezasını çekmeye götür. Kadının kapalı kapılar ardından ayran servisi yaptıracak kadar kirleten zihinlerden, cinayetlerle temizlenmeyeceğini, bu tür iğrençlikler de kadının namusunun kirlenmediğini göster. Ben ne izledim 1 saat 50 dk. Gerçekten iki didaktik replikle “biz iyi bir şey” yaptık mı olacak bu 1 saat 50 dakikalık video?


    0

    0
Film Robotu