1960'lı yılların hızla ilerleyen sivil haklar hareketinin zemininde şekillenen hırslı bir yazarın hikayesi, hem bize dönemi, hem de o dönemin hemen altında yatan derin sosyal çatışmaları anlama fırsatı sunuyor. Yazar, o dönemde Beyaz aileler için hizmetçi olarak çalışan Afrikalı Amerikalı kadınların yaşadığı zorlukları, karşılaştıkları ayrımcılığı ve çeşitli mücadelelerini anlatan bir kitap yazmaya karar veriyor. Ancak bu kitap sadece hizmetçilerin günlük yaşam zorluklarını değil, aynı zamanda onların bakış açısından beyaz ailelerin yaşamlarını, karakterlerini ve tabularını da doğru bir şekilde tasvir etmeye çalışıyor. Bu konuda detaylar verirken, yazar hem beyazlarla olan ilişkilerindeki tansiyonu hem de ayrımcılığın yaşamlarında yarattığı etkileri hedef alıyor. Yani bu kitap, sadece onların yaşadığı acı ve zorlukları değil, aynı zamanda beyaz ailelerle olan etkileşimlerini, onlara hizmet etmenin ve aynı zamanda toplumun dışında kalmak zorunda bırakılmanın ne anlama geldiğini anlatabiliyor. Tüm bunlar, o dönemin sosyal ve kültürel atmosferi hakkında bize derinlemesine bilgiler sağlıyor. Bu kitapla, yazar, dönemin toplumsal çatışmalarını, ırkçılığın ve sınıf ayrımcılığının yarattığı zorlukları açığa çıkararak, okuyucularına etkileyici bir sosyal tarih sunuyor.
Irkçılık nice hayatları yok etmiştir, etmeye devam ediyor..
İnsan ırkından dolayı üstün değildir, aşağıda da değildir.
Davranışlarımız bizim konumumuzu ve nerede olduğumuzu gösterir..
Gerçekten duygu yüklü, çok ama çok güzel bir filmdi, aslında yaşanmışlıkların dile gerildiği, bir zamanlar yaşanmış olan şeylerdi, tıpkı şekil değiştirerek günümüzde devam ettiği gibi
Ağlayarak izledim çok güzel bir film çok 🥺
17
1