II. Dünya Savaşı'nın yıkıcı etkilerinin ardından, bir yazar, Guernsey Adası sakinleriyle beklenmedik bir bağ kurar. Savaş sırasında yaşadıkları deneyimler hakkında bir kitap yazmaya karar verdiğinde bu bağ oluşur. Yazar, adanın sakinlerinin savaşın kahramanları ve kurbanları olduğunu hızlıca fark eder.
Savaşın oluşturduğu yıkımla mücadele eden ve hayatta kalmayı başaran bu bireyler, acılarını ve deneyimlerini yazarla paylaşmaya başlar. Her bir hikaye, adanın hikayesinin yalnızca bir parçasını oluşturur ve yazar, bu hikayeleri bir kitapta birleştirmeye karar verir.
Yazarın ve ada sakinlerinin ilişkisi, ilk başta biraz gergin olabilir, ancak zamanla bu ilişki sıcak ve samimi bir dostluğa dönüşür. Yazar, adalıların hikayelerini anlatarak sadece onların seslerini yükseltmekle kalmaz, aynı zamanda savaşın gerçek yüzünü de ortaya çıkarır. Savaşın korkunç yüzü, ilginç bir şekilde yazarın kaleminden çıkan bu kitapta bir insanlık dersi olarak karşımıza çıkar.
Bu film, II. Dünya Savaşı'nın etkilerini anlatırken, insanların nasıl mücadele ettiğini, acı çektiğini ve sonunda hayatta kaldığını gösterme konusunda benzersiz bir örnektir. Guernsey Adası'nın sakinlerinin hikayeleri aracılığıyla, izleyici, savaşın ne kadar yıkıcı olabileceğini ve aynı zamanda insanların ne kadar dirençli olabileceğini görebilir. Her bir karakterin hikayesi, savaşın gerçek yüzünü ve aynı zamanda insan ruhunun gücünü gözler önüne serer. Bu, her sinemaseverin izlemesi gereken bir film.
