Evdeki Düşman: Başlangıç Film Bilgileri
Esther adındaki karakterimiz, Estonya'daki bir psikiyatri tesisinden muhteşem bir kaçış düzenledikten sonra, zengin bir ailenin kayıp kızı gibi davranarak Amerika'ya seyahat eder. Bu film, gerilim ile dolu bir hikayeyi heyecanlı ve sürükleyici bir şekilde seyirciye aktarıyor. Esther'ın Estonya'daki psikiyatri tesisinden kaçışı, planlı ve zekice yapılan bir kaçıştır. Kendisini tehlikeli ve akıllı bir karakter olarak tanıtır. Kaçışı sırasında zorluklarla karşılaşsa da, ustaca hilelerle ve manipülasyonlarla başarıyla kaçmayı başarır. Estonya'dan Amerika'ya olan yolculuğu, filmdeki gerilimi ve heyecanı artırır. Amerika'ya geldiğinde, Esther, zengin bir ailenin kayıp kızı gibi davranmaya başlar. Bu ailenin perişan hali, onun burada geçmişte ne olduğunu kurgulamasında büyük bir rol oynar. Esther, ailenin güvenini kazanır ve onları kandırmayı başarır. İyi bir oyunculuğun yanı sıra, ezberlemesi gereken bilgileri ustaca kullanarak gerçekten kayıp kız olduğuna inandırır. Film boyunca, Esther'ın aslında bir psikopat olduğunu anlarız. Zekası, manipülasyon becerileri ve tehlikeli yanı ile onu sinematik bir karakter haline getirir. Estonya'daki esaretinden kaçtığı anda, Amerika'daki ailenin hayatını alt-üst eder. Kendi planlarını gerçekleştirmek için gerekli olan her türlü yolu kullanır. Yönetmenin filmi, gerilim türünün en başarılı örneklerinden biridir. Seyirciyi başından sonuna kadar merak içinde tutmayı başarır. Sürprizler ve olay örgüsündeki dönüşler, filmi heyecan dolu ve sürükleyici hale getirir. Ayrıca, filmin görsel efektleri ve kurgusu da oldukça etkileyicidir. Esther'ın karakteri, filmdeki en güçlü noktalardan biridir. Onun karmaşık kişiliği ve psikopatlığı, seyirciyi hem rahatsız eder hem de büyüler. Kusursuz bir şekilde canlandırılan bu karakter, gerilim ve korku unsurlarını bir araya getirerek izleyiciyi ekrana kilitlemeyi başarır. Sonuç olarak, "Esther" adlı film, gerilim severler için kaçırılmaması gereken bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Zekice yazılmış senaryosu, başarılı oyunculukları ve etkileyici görsel öğeleriyle seyirciyi tam anlamıyla içine çekmeyi başarıyor. Gerilim dolu anlarıyla kalp atışlarını hızlandıran bu film, izleyicilere geçmişten gelen karanlık bir sırrı keşfetme fırsatı sunuyor.
İlk filmdeki gibi oldukça hızlı ve net başlıyor film. Bu sefer hikayenin en başına dönüyor ve önce Rusya’da yetimhanedeyken neler yaşayıp Amerika’ya nasıl geldiğini görüyoruz. Kendisine oldukça benzeyen kayıp bir çocuğun yerine geçiyor. ailenin yanında yaşarken tutarsız ve yanlış söylemleri ile önce çocuk terapistinin ardından da kayıp vakasıyla ilgilenen polisin dikkatini çeker. Ardından ilk olarak kayıp vakası ile ilgilenen polis memurunu öldürüyor bu sırada kayıp kızın annesi onu takip edip olaya şahit oluyor. O sahnede öğreniyoruz ki gerçek kızı kayıp değil abisi tarafından şakalaşırken öldürülmüş ve bir kuyuya annesiyle atmışlar. Babasının (kocasının) yas tutmasına dayanamadığı için kadın kendi kızı gibi davranmaya devam etmiş. Gerçek hikayesiyle (kaçak göçmen ve aranan katil olmasıyla sebebiyle polise şikayet ederim) onu tehdit ederek bir süre rol yapmaya devam ederler. Ona davranış şekillerine dayanamayan ve babası rolündeki adama aşık olması üzere kadın her şeyi göze alıp öldüreceklen, kız önce oğlanı sonra evi yakarak anneyi öldürür, baba o sırada kızını kurtardığını sanırken evdeki düşman her şeyi itiraf edip aşkını söyler, adam olanların şokuyla çatıdan düşüp ölür. İlk film gibi aksiyonu bol, hikayeyi bilmemiz sebebiyle anneninde sırrının olması seyir zevkini arttıyor, türkçe dublaj seçeneği var. Uygun zamanda izlenir bir yapım.