Eski Hollywood yıldızı Grace Kelly'nin evlilik ve kimlik krizini anlatan hikaye, 60'lı yıllarda Monaco Prensi Rainier III ve Fransa'nın lideri Charles De Gaulle arasında çıkan politik bir çatışma sırasında geçiyor. Bu çatışma, Fransa'nın Monaco'yu işgal etme tehdidi ile karmaşık bir boyut kazanıyor.
Kelly'nin hem Hollywood'daki parlak kariyerinden hem de Amerikan kimliğinden vazgeçerek Monaco Prensesi olarak hayatını sürdürme kararı, hem kendi iç dünyasında hem de evliliğinde bir dizi krize yol açıyor. Film, Hollywood glamour'undan Avrupa aristokrasisine geçiş sürecini ve bu dönüşümün Kelly'nin kişisel ve politik yaşamını nasıl etkilediğini etkileyici bir şekilde anlatıyor.
Bu hikaye, evlilik ve kimliğin kadın yaşamındaki karmaşıklığını ve kişisel tercihlerin politik sonuçlarını da gözler önüne seriyor. Kelly'nin bu süreçteki iç çatışmaları, kişisel kayıpları ve kazanımları, siyasi manevraları ve baştan çıkarıcı güzelliği, filmi izlemeye değer kılıyor.
Sonuç olarak, Grace Kelly'nin hikayesi, yıldızlığın ve prensesliğin cazibesi ve yükü arasında sıkışıp kalmış bir kadının dramatik yaşamını canlandırıyor. Bu film, sadece Kelly'nin hayatının bir kesitini değil, aynı zamanda o dönemin politik ve sosyal atmosferini de başarılı bir şekilde yansıtıyor.
