Flannan Adaları'nda görevli üç fener bekçisi, gizemli bir şekilde ortadan kaybolmadan önce, gizli bir altın sandığı bulur. Bu, aralarında yükselen hırs ve paranoya ile karşı karşıya kalan bir trio hikayesini anlatıyor. Uzak ve izole bir yerde, insanlık durumlarının sınırlarını zorlarken, arkadaşlıklarını ve sağduyularını sınıyorlar.
Altın sandığı kısa sürede bir hazine olmaktan çıkıp, korkunç bir lanete dönüşür. Bu, kendi hayatta kalma mücadeleleri ile ahlaki değerleri arasında kalan karakterler arasında gergin bir dram yaratır. Her biri sandığı kullanma ve zengin olma arzusu ile içsel çatışma yaşar.
Film, insan doğasının karanlık yüzünü ve hırsın kötüye kullanıldığında ne kadar tahrip edici olabileceğini gösteriyor. Ayrıca, izolasyonun insan psikolojisi üzerindeki etkisini ve anlaşılmaz paranoyanın nasıl bir grup içinde çatışmaları tetikleyebileceğini gösteriyor.
Her bir karakterin kendi ahlaki çöküşünü izlerken, izleyicinin içinde bir gerilim duygusu uyandırır. Bir anda, altın bulmakla kurtuluşları arasında bir bağlantı kurulduğunda, hikaye daha da karmaşık bir hal alır. Film, izleyicisini bekleyen bir sürprizle sona erer, Flannan Adaları'ndaki üç fener bekçisinin gizemli kayboluşunun ardındaki gerçeği ortaya çıkarır.
