Memo, uzak ve tenha bir Şili koyun çiftliğinde yaşamaktadır. Dış dünyadan gizlediği büyüleyici bir şarkı sesine sahiptir. Işıltılı bir tarzı olan Memo, bir münzevi olmasına rağmen, geçmişine takılıp kalmıştır. Ancak peki, bir gün birisi onu nihayet dinlediğinde ne olacak?
Film, toplumdan soyutlanmış, iç dünyasında sakladığı özellikleriyle Memo'nun hikayesini irdeliyor. Dış dünya onun inziva yaşamından habersiz, Memo hala geçmişinde yaşadığı acıları ve neşeleri, özellikle de şarkı söyleme yeteneğini gizliyor. Gözlerden uzak, özgürce söylediği şarkılarla kendi dünyasında bir rock yıldızı. Ancak bir gün sürekli geçmişe takılıp kalmak yerine sesini dış dünyaya sunarsa ne olur?
Bu, hayatındaki dönüm noktası olabilir. Bu durum, kendi kabuğuna çekilmiş bu sanatçının hayatında radikal bir değişikliğe yol açabilir. Birilerinin onu dinlemesi, Memo'nun parıldayan yeteneğini ve belki de onun geçmişteki acılarından kurtulmasını sağlayabilir. Ancak aynı zamanda Memo'nun inzivada yaşadığı rahat ve huzurlu hayatı da altüst edebilir.
Filmin en büyük merak unsuru şüphesiz Memo'nun bu seçimi nasıl yapacağı. Belki de hayatında bir kez daha risk alıp, şarkılarını dünyayla paylaşacaktır. Ya da belki geçmişindeki acıları ve hayal kırıklıklarını bir kez daha yaşamamak için sesini ve yeteneklerini saklamaya devam edecektir. Her iki durumda da, Memo'nun hikayesi izleyicilere duygusal bir yolculuk sunuyor.
