İzleyicinin kalbini hızla çalan sempatik bir karakter olarak karşımıza çıkan ve iş yerindeki duygusal çıkmazların ana karakteri olan genç bir adamın, kötücül konuşan evcil hayvanlarının da yardımıyla, ofis aşkını kovaladığı bir hikayede buluşuyoruz.
Bu basit gibi görünen hikaye bambaşka bir yola savruluyor, genç kadının bir randevuya gelmeyi reddetmesi ile olaylar beklenmedik ve bir o kadar da sinsi bir şekilde gelişmeye başlıyor. İlk başta komik ve belki biraz tuhaf olan bu evcil hayvanların konuşmaları, kadının reddiyle birlikte daha karanlık, iç karartıcı bir boyut kazanıyor.
Onu ne kadar çok sevdiğini hissettirmeye çalışan bu adamın, beklenmedik bir durumla karşılaşması sonucu ne denli değiştiğini ve kendinden uzaklaştığını görüyoruz. Adamın yaşadığı bu dönüşüm, hikayenin geri kalanını derinden etkileyerek, izleyicinin de beklentilerini alt üst ediyor. Filmin genel atmosferi, karakterlerin yaşadıkları bu dramatik gel-gitler eşliğinde yavaş yavaş büyüleyici bir gerilime bürünüyor.
Öyle ki, eğlenceli başlayan bu hikaye, izleyicilerin duygusal dünyasını sarsacak, sinematik bir dönüşüm yaşatıyor. Her bir sahne, her bir replik, tüm detaylar bu dönüşümü ve karakterlerin iç dünyalarında yaşadıkları çatışmaları daha da belirginleştiriyor. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir film.
