The Conductor

Antonia Brico adında genç bir kadın, çok büyük bir hayal kurmuştur kendine; dünyaca tanınan bir orkestra şefi olmak. Ancak bu hayalini gerçekleştirebilmek hiç kolay olmayacaktır. Çünkü onun en büyük engeli, toplumun geleneksel kalıpları ve önyargılarıdır. Antonia, bir kadın olduğu için hayallerine ulaşmakta ciddiye alınmamaktadır, bu engeli aşması gerekmektedir. Antonia'nın bu büyülü müzik dünyasına dair tutkusu, karşısındaki tüm engelleri aşabilecek güçtedir. Ancak, kadınların bu alanda pek de ciddiye alınmadığı dönemlerde, bu hayale ulaşabilmek için cesaret, azim ve kararlılık gerekmektedir. Cinsiyet ayrımcılığı, sanatın bu yüksek seviyelerinde her zaman bir sorun olmuştur ve Antonia'nın mücadelesi, bu sorunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir. Antonia Brico, bu engelleri aşmaya kararlıdır ve bu kararlılığı ona ilham veren, peşinden sürükleyen bir etkiye sahiptir. Hayali, sadece bir orkestra şefi olmak değildir. Antonia aynı zamanda, müzik dünyasında cinsiyet ayrımcılığını sona erdirmek ve kadınların da bu alanda başarılı olabileceklerini göstermek istemektedir. Kısacası, Antonia'nın hikayesi, sadece bir sanatçının değil, aynı zamanda kadın hakları mücadelesinin de bir parçasıdır ve bu hikaye, bizi hem heyecanlandıran hem de düşündüren bir sinema deneyimi sunmaktadır.