"All the Freckles in the World" adlı film; yılların gençlik hikayelerini anlatmakta ısrarcı olan bir sinema dilini 1990'lı yılların Meksika Şehri'ne taşıyor. Bu film, ilgi çekici bir şekilde, hayatın içinden bir hikaye anlatmayı başarıyor. Klasik bir ergenlik aşkını konu alan "All the Freckles in the World", okulunun en güzel kızına gönlünü kaptırmış genç bir çocuğun bu sıradışı yolculuğunu anlatıyor.
Film, gençliğin o karmaşık ve bir o kadar da güzel hallerini tuvale döküyor. Yönetmen, çocuğun bu uğraşılarını büyüleyici bir şekilde ele alıyor.
Her bir karakterin özenle işlendiği bu filmde, genç erkek ana karakterin iç dünyası ve onunla birlikte yeni bir hayat keşfetme arzusu hakkında derinlemesine bir bakış sunuluyor. Onun tutkusu izleyiciye hissettiriliyor, aşkın belirsiz ve karmaşık evreni anlatılıyor.
Film boyunca gençlik aşkının o saf ve temiz yüzünü görmekteyiz. Belki de bu yüzden "All the Freckles in the World", duygusal anlamda izleyicinin içine işleyen bir film oluyor. Gençlik yıllarının verdiği o çılgın enerjiyi, duygusal iniş çıkışları ve aşkın o naif hallerini özlemle hatırlatan bir yapım.
Sonuç olarak, "All the Freckles in the World", sadece gençlik aşkına dair değil, aynı zamanda büyümenin getirdiği karmaşayı ve hayatın getirdiği zorlukları anlatan, izlemesi keyifli bir film.
