Bu yaz, Cory sevgili dostu Freddie ile birlikte Camp Friendship'ta yaz tatiline çıkıyor. Camp Friendship, çocukların doğa ile iç içe vakit geçirip, yeni dostluklar kurduğu oldukça canlı ve neşeli bir yaz kampı. Ancak bu neşeli tablo, Freddie'nin kuzeni Rosie'nin de bu tatil macerasına dahil olmasıyla bir miktar bulanıyor.
Rosie'nin kampa gelmesi, Cory'de beklenmedik bir kıskançlık duygusu yaratıyor. Bu durum, yaz tatilini yönetici olarak Cory ve Freddie'nin arasına bir soğukluk getiriyor. Önce Cory, Freddie'nin Rosie ile geçirdiği vakti kıskanmaya başlıyor. Bu kıskançlık duygusu, kampın neşeli ortamını biraz gölgelemeye başlıyor.
Cory'nin bu durumu başlarda kendi içinde çözümlemeye çalışmasına rağmen, sonunda içinden çıkamayıp bu durumu Freddie ile paylaşıyor. Fakat bu durum, aslında her şeyin bir yanılgıdan ibaret olduğunu, aslında Freddie'nin Rosie'yi sadece akrabası olarak gördüğünü ve asla Cory'yi ikinci plana atmayacağını anlamasını sağlıyor. Bu şekilde, Cory'nin kıskançlık duygularını kontrol altına alması ve tatilin sonuna kadar dostluğun ve paylaşmanın önemini anlaması sağlanıyor.
Bu hikayeyi izlerken, bir yandan çocukluk dostluklarının sıcaklığını hissedecek, diğer yandan kıskançlık gibi duyguların nasıl yönetilebileceğini göreceksiniz. Ayrıca Rosie'nin de karakter olarak tatlılığı ve durumu daha da karmaşık hale getiren naifliğiyle dikkat çektiğini söyleyebilirim. Bu film, dostluk, kıskançlık ve aidiyet üzerine oldukça samimi ve duygusal bir yolculuk.