ABD hükümeti, bir kadının içine giren doğaüstü bir varlığın gücünü silahlaştırmaya çalıştığında, bu dünyada kontrol edilemeyecek güçlerin var olduğunu hızlıca anlar. Bu durum, filmi izlerken sizlere de belli bir gerçeği hatırlatıyor: Doğaüstü güçlerin yok sayılamayacağı ve kontrol altına alınamayacağı. Hükümetin, içinde bir varlık taşıyan bu kadını ve onun gücünü kontrol altına almayı hedeflemesi, bu konuda yapılmış en büyük yanılgılardan biri.
Film, bu kadın karakterin etrafında gelişiyor ve dahası hikayenin nasıl ilerlediğini ve bu durumun sonuçlarını gözler önüne seriyor. Hikayenin ilerlediği her an, izleyicinin nefesini kesiyor ve sizi ekran karşısına kilitlemeye devam ediyor.
Kontrol edilemeyen güçlerin ne kadar tahrip edici olabileceğini gözler önüne sererken, aynı zamanda hükümetin ve diğer otoritelerin bu güçlere karşı ne kadar çaresiz kalabileceğini de gösteriyor. Kadının içindeki varlığın gücünün silah olarak kullanılması aslında yalnızca bir metafor. Bu tür doğaüstü güçlerin varlığını ve bu güçlerin tehlikelerini vurgulayan bir film konsepti.
Film, insanların anlamadıkları, kontrol edemedikleri ve kavrayamadıkları konulara olan yaklaşımlarını eleştiriyor. Bu tarz bilinmeyenler karşısında insanların korku ve çaresizlik duygularını ne kadar yoğun yaşadığını ve bu durumlarda ne kadar aciz kaldığını gösteriyor. Doğaüstü bir varlığın mesajını taşıyan bu film, izleyicisine güçlü ve düşündürücü bir mesaj veriyor: Kontrol edilemeyen şeylerin doğası gereği tahripkar olabileceği ve bunun sonuçlarının tahmin edilenden daha ağır olabileceği.