Avrupa'nın son kadın arıcı, doğal dengesini Honeyland'a geri döndürmek ve arıları kurtarmak zorundadır. Temel geçim kaynağını tehdit eden göçebe arıcılar ailesi, onun topraklarına sızıp huzurunu kaçırınca işler karışır. Film, bu arıcı kadının, doğal dengenin ve arıların hayatta kalma mücadelesini ve özellikle de bu iki unsuru nasıl iç içe geçtirdiğini anlatıyor. Kendi yaşamı, işi ve bölgesinin geleceği üzerine büyük bir baskı hisseden kadın arıcı, çevresindeki zorluklara ve yaşadığı talihsiz olaylara rağmen büyüleyici bir hikaye sunuyor. Tek başına direnip, bu doğa felaketinin üstesinden gelmeye çalışırken, arılarının ve doğanın ihtiyaçlarını dikkate alan bir yaşam sürdürmeye çalışıyor. Film, beklenmedik zorlukları ve ağırlaşan koşulların nasıl baş edileceğine dair bir öykü olmasının yanı sıra, bir hayatta kalma savaşı da nitelendirilebilir. En önemlisi, doğanın korunması ve sürdürülebilirliğinin önemine dikkat çeken çok önemli bir mesaj veriyor. Bu film, sadece doğal dengenin korunmasına yönelik bir çağrı değil aynı zamanda hayatta kalma hikayesi, bir kadının güç ve azmine odaklanıyor. Zorluklarla, tehditlerle ve felaketlerle dolu bir dünyada hayatta kalmak için verdiği mücadele, izleyiciye doğanın ve insan dayanıklılığının nadir bir bakışını sunuyor.