Bir çift, yaklaşmakta olan düğün organizasyonlarıyla meşgul. Evlilikleri üzerine son kontrolleri yaparken, büyük gün geldiğinde, damadın durumunun ciddiyetiyle yüzleşme zamanı geliyor ve o, baş döndürücü bir hale geliyor. Ani ve hiç beklenmeyen bir paniğe kapılıyor ve halüsinasyonlar görmeye başlıyor. Tüm bu düşüncelerden sonra, kafasında bir sürü soru canlanıyor.
Bu hikaye, evliliğin eşiğinde bir adamın çelişkileri ve endişeleri üzerine. Bir yandan, gelecekteki eşiyle geçireceği mutlu ve huzurlu bir hayat hayali kurarken, bir yandan da beklenmedik bir tedirginlikle baş etmek zorunda kalıyor. Ne yapacağını, nasıl hareket edeceğini bilmiyor. Bütün bunlar, iç dünyasını bir kaosa çeviriyor ve gerçeklik algısını yitirmeye başlıyor. Zihninde beliren garip görüntüler, korkuları ve endişeleri fiziksel hale getiriyor, yaşadığı bu yoğun duygusal durum onu adeta bir kâbusa sürüklüyor.
Sonuç olarak, evlilik kararından emin olup olmadığı konusunda sürekli kendini sorguluyor. Belki de bu, evlilik öncesi korkularının bir göstergesi. Ama tüm bu duygusal karmaşa ve belirsizlik arasında, aşkının gücüne ve düğün günündeki mutluluğuna güvenerek kararlı bir adım atmaya çalışıyor. Bu hikaye, kendine dair korkularıyla yüzleşen bir adamın büyüme ve olgunlaşma sürecini anlatıyor. Bu, sevinci ve endişeyi, aşkı ve korkuyu, huzuru ve kaosu iç içe yaşayan bir bireyin, hayatının en önemli adımını atmaya çalıştığı bir anın hikayesi.