Bir evli çift, ayrılma eşiğindeyken, 18 yaşındaki oğullarının üniversitede bir toplu saldırı gerçekleştirdiği ve ardından kendi hayatına son verdiği haberiyle derinden sarsılırlar. Bu hikayeyi ele alan film, izleyicilerin kalbinde derin bir acı ve karmaşa hissi uyandırıyor. Aniden patlak veren bu trajedi, aileyi ve toplumu sorgulamaya itiyor. Ne kadar büyük bir çaresizlik ve yalnızlık hissi içerisinde olmalı ki bir genç, hem başkalarının hem de kendi hayatını çalıyor? Aynı zamanda bir çift olarak ayrılma kararı alırken bir çocuğun yapacağına karar verebilmesi, insanın en derinindeki aile içi bağları ve etkileşimi sorgulatıyor. Film, bir yandan bu dramatik olayı ve onun etrafında şekillenen olayları incelerken, diğer yandan bir ailenin ve toplumun bu tür bir trajedi karşısındaki tutumu, tepkileri ve sonuçlarıyla ilgili güçlü bir eleştiri yapmaktadır. Bu film, izleyicilerini hem şaşırtmayı hem de tefekkür etmeye zorlayacak türden bir yapım. Ayrıca, yalnızca bireysel veya ailevi bir sorun olarak görülebilecek bu tür olayların, aslında toplumun tamamını etkilediğini ve toplumsal bir yansıması olduğunu akılda tutmak önemlidir. Bu yüzden, bu filmi izlerken empati ve anlayış ile yaklaşmak gerekmektedir.