Zhao ailesinin tek çocuğunu kurtarmak için, doktor kendi oğlunu kurban verir. Bu çocuk, tüm ailesi, kötü niyetli bir bakanın elinde katledilmiş olan Zhao ailesinin tek varisidir. Bu fedakârlık, doktorun son derece ağır bir kararıdır ve bu, filmin ilk yarısında izleyicilerin kalbini burkar.
Yıllar geçtikçe, Zhao'nun çocuğu büyür ve yetişkin bir adam olur. Ancak doktor, kendi çocuğunu feda ettiği bu çocuğa bakarak sürekli bir hüzün ve öfke taşır içinde. Her ne kadar kendi oğlunu Zhao ailesinin çocuğu için feda etmiş olsa da, bir yandan da kendi çocuğunun hayatını çalan bu adaletsiz düzene karşı büyük bir öfke duyar.
Doktor, oğlunun yokluğunu her geçen gün daha da derinden hisseder ve intikam almayı kafasına koyar. Fakat bu intikam, sadece yaşamını çalan bakanın değil, aynı zamanda kendi çocuğunun yerini almak zorunda kalan Zhao ailesinin çocuğuna karşı da yöneliktir. Bu karmaşık duygularla dolu hikaye, izleyiciyi derinden etkileyen bir dram yaratır. Filmin sonunda ise, doktorun bu karmaşık duygularla nasıl başa çıktığı ve intikamını nasıl aldığı konu edilir.
Bu film, bir baba figürünün çaresizliğini ve öfkesini mükemmel bir biçimde işlerken, aynı zamanda adaletsizlik ve intikamın karmaşık doğasını da irdeliyor. Dolayısıyla, bu film sadece bir aksiyon filmi değil, aynı zamanda derinlikli bir dram ve psikolojik tahlil sunuyor. Her bir karakterin gelişimi ve iç dünyası titizlikle işlenmiş olup, seyircinin karakterlerle empati kurmasını sağlar. Bu nedenle, filmi bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, etkileyici bir hikaye anlatıcılığı ve karakter gelişimi ile seyirciyi kendine hayran bırakmayı başarıyor.