Bazen arkadaşlar, birbirlerine yardım etmeye çalışırken, durumların bazen olduğu gibi bırakılmasının en iyi seçenek olduğunu keşfederler. Bir grup arkadaşın kendi yardımseverliklerinde kayboluşlarının canlandırıldığı bu film, seyirciye hayatın karmaşıklığı ve insanlar arasındaki ilişkilerin hassasiyeti hakkında dikkat çekici bir ders veriyor.
Film, ne kadar iyi niyetli olursanız olun, her durumun çözülmeye veya düzeltmeye ihtiyaç duymadığı tezini işler. Arkadaşların yerine geçmek veya sorunları çözmeye çalışmak yerine, bazen kenara çekilip olayların kendi yolunda ilerlemesine izin vermenin daha doğru olacağına dikkat çekiyor.
Yardım etme eyleminin aslında bazen daha fazla karmaşa yaratabileceğini hatırlatan bu film, belirli durumlarda müdahaleci olmamak gerektiğini kuvvetle vurguluyor. İyi niyetle yapılan yardımlarının sonuçlarına katlanmak zorunda kalan arkadaş grubunun hikayesi, izleyiciye empati kurma ve zaman zaman durup düşünme fırsatı sunuyor.
Bir felaketi önlemek için yapılan her hamlenin aslında yeni felaketlere kapı aralayabileceğini tespit eden karakterlerin bu korkunç gerçekle yüzleşmeleri, izleyiciye gerçek bir hayat dersi sunuyor. Böylece bu film, hem sosyal dinamikleri hem de iyi niyetin çoğu zaman beklenmedik sonuçlara yol açabileceği gerçeğini ustaca işliyor.