Yüksek okul öğretmeninin diktatörlük altında yaşamanın ne olduğunu öğrencilerine göstermek amacıyla tasarladığı bir deneyin kontrolden çıktığına tanıklık ediyoruz. Öğretmen bir sosyal birim kurmayı planlayarak, diktatörlük rejimini öğrencilerine tüm yönleriyle göstermeye niyetlendiriyor. Ancak her şey beklenilenin aksine gelişiyor.
Bu deney, başlangıçta öğrencilerin ilgisini çekebilecek ve belirli bir eğitimsel değeri olabilecek bir fikir gibi görünse de, olaylar öğretmenin beklentilerinin ötesinde gelişir ve deney herkes için tam bir kabusa dönüşür. Öğretmen, sınıfını kontrol etme yeteneğini hızla yitirir ve kendi yarattığı bu sosyal birim, kendi başına bir yaşam formuna dönüşür.
Bu hikaye, öğretme amacı taşıyan herkesin yaşadığı birçok zorluğu ve sınırları gözler önüne sererken, aynı zamanda iktidar ve kontrolün ne kadar tehlikeli olabileceğini de gözler önüne seriyor. Bunun yanı sıra, öğretmenlik mesleği ve akademik ortam üzerine de önemli sorular soruyor. Film, güç, otorite, yönetim ve diğer benzer konularda insan bilincini sorgulayan bir yapıt olarak karşımıza çıkıyor.