Genç ve dürüst bir kumarcının hikayesiyle karşınızdayız. Kendisini kumarın kısır döngüsünden başarıyla kurtarmış olan bu genç adam, hukuk fakültesinde iyi bir öğrenci olmayı, sevgilisi ile sağlam bir ilişki yürütmeyi hedefliyor. Ancak hayatının bu yeni dönemine rağmen, eski dostu borç batağına saplanınca ve acımasız kredi borçları nedeniyle hayatı tehdit altına girince, tekrar yüksek bahisli poker oyunlarına dönme kararı veriyor.
Film boyunca, bu genç adamın yaşadığı iç çatışmayı derinden hissediyoruz; bir yanda hukuk fakültesindeki taahhütleri ve sevgilisi ile olan ilişkisi, diğer yanda ise dostunu bu zor durumdan kurtarma arzusu arasında sıkışıp kalıyor. Bununla birlikte, esas çekişme, artık bir kumarbaz olmadığını kendisine ve çevresine kanıtlama çabası ile içindeki bu kurtarıcı arzunun çatışmasıdır.
Filmde, eski alışkanlıklarından uzaklaşmaya çalışırken bir yandan da sadakat ve dostluk duygularını ihmal etmek istemeyen bir adamın hikayesi büyük bir ustalıkla anlatılıyor. Çekişmeli poker sahneleri, karakterin içinde bulunduğu duygusal çatışmayı daha da karmaşık hale getirirken, seyirciye de heyecanlı anlar yaşatıyor. Ancak, filmin asıl gücü, esas karakterin kendi tutkuları ve taahhütleri ile dostluk arasında denge kurma çabasını gerçekçi ve dokunaklı bir şekilde yansıtmasıdır.